Nar Mektep Derneği

Yağmur Yetim

GIDA BANKACILIĞI

Yağmur YETİM                                                                                       04.07.2021

     Yoksulluk, ülkelerin gelişmişlik düzeyi ile doğrudan bağlantılı bir olgu olsa da, ekonomik gelişmişliği yakalamış ülkelerde dahi görülmesi nedeniyle hem sosyal hem de ekonomik boyutu ile ele alınması gereken önemli bir sorundur. Dünya geneline bakıldığında yoksulluk başta Afrika, Asya ve Latin Amerika ülkelerinde yaygın olması ile birlikte gelişmiş ülkelerde de görülmektedir. Dolayısıyla, yoksulluk günümüzde sadece az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde değil aynı zamanda gelişmiş ülkelerde de görülmesi ile küresel ve kronik bir problem haline dönüşmüştür. Küresel yoksulluk sorununun çözümü, küresel çabaları gerektirmektedir (Vatansever Deviren ve Nursen 2009).

     Dünya’da başta gelen sorunlardan biri olan açlık nedeniyle her gün binlerce kişi hayatını kaybetmektedir. Temel insanlık haklarından biri olan gıda ve gıdaya ulaşım sorunu birçok yiyeceğin ziyan olup çöpe gitmesine karşın, bir türlü çözülememektedir. Bu bağlamda resmi kurum ve kuruluşlar ve çeşitli hayırsever yardım kuruluşları çözüm yolları aramaktadır. Bu temel sorunun çözülebilmesine yardımcı olabilecek en kapsamlı projelerden biri de “gıda bankacılığı” dır. İlk gıda bankası 1967 yılında John Van HENGEL tarafından Amerika Birleşik Devletlerin’de Arizona’da kurulmuş olup, zaman içerisinde Kanada, Fransa ve Yeni Zelanda gibi ülkelere yayılmıştır (Beken,2020).

     Bu alanda gıda bankalarının büyümesini sağlayan en önemli gelişme ise 1976 yılında ABD’de gerçekleştirilen Vergi Reformu olmuştur. Bu reform ile gıda bankaları yasallık kazanmış ve ‘America’s Second Harvest’ adıyla bir çatı altında toplanmıştır. (Sürmen ve Aygün, 2009) Günümüzde ise ABD’de yüzlerce gıda bankası faaliyette olup, her yıl ciddi sayıda gıdaya ulaşamayan insana acil gıda yardımı sağlamaktadır.

     Günümüzde yaklaşık 25 milyon insan açlık sorunu ile karşı karşıya iken (Interreg Europe, 2019), diğer bir yanda gıda israfları oranlarına bakıldığında durumun ciddiyetini görmemek kaçınılmazdır. Türkiye İsraf Raporu’na göre Dünyada her yıl üretilen gıdaların, 1,3 milyon tonu çöpe atılmaktadır. Bu veri, neredeyse gıdaların üçte birinin israf edildiğini orta koymaktadır. Bahsi geçen bu rakamın yine aynı rapora göre 2030 yılında 2,1 milyar tona kadar çıkacağı tahmin edilmektedir (Türkiye İsraf Raporu, 2019) Bunlara göre israf edilen gıdanın %60’ı geri kazanabilecek durumda iken Dünyada her 3 tabaktan biri çöpe gitmekte ve her 1 dakikada 3 çocuğun açlıktan öldüğü bilinmektedir. Durumun ciddiyeti yalnızca az gelişmiş ülkelerin sorunu olmaktan çıkıp küreselleşmiştir. Dünyada herkesi beslemek için yeteri kadar yiyecek olmasına rağmen dünya üzerindeki insanların 815 milyonu gıdaya erişememektedir. Hâl böyle iken Dünya’da bu durumu düzeltebilecek çözüm yolları arasında, gıda bankaları insanların sağlıklı ve güvenli gıdaya erişiminde öncü bir dayanışma modeli olarak karşımıza çıkmaktadır. (Deviren ve Kurtuluş, 2020)

     Dünyada kırktan fazla ülkeye ulaşarak önemli gıda yardımları yapan bir kuruluş olan The Global Foodbanking Network (GFN) ise açlığın bir gıda meselesi değil, lojistik sorunu olduğunu ve Dünya’da her yıl çöpe giden milyarlarca kilo gıdanın gıda bankacılığı sistemi ile çöpe gitmeden kurtarılıp, ihtiyacı olan insanlara ulaştırarak bu israfın önüne geçilmeye çalışıldığını belirtmiştir. (2018)

     Gıda bankası olgusu 1986’da Riches tarafından ise "kâr amacı gütmeyen merkezi bir depo ya da takas odası olarak kendisi ile paylaşılan ya da kendisine bağışlanan fazla gıdayı toplayan, bağışlayan ve dağıtan, bunu ücretsiz gerçekleştiren ve açlık çekenlere tamamlayıcı gıda ve öğün sağlayan kurumlar" olarak tanımlanmıştır.

     Gıda bankacılığı tarihçesi Kala’nın 2020’de yaptığı bir çalışmaya göre kısaca özetlenecek olunursa, 1967’de ABD’de Jon Yan Hengel isimli emekli iş adamının gönüllü çalıştığı aşevinde çöpe atılan gıda maddelerini ve bağışlanan diğer gıda maddelerini topladığı ve dağıttığı bir depo bulmasıyla toplayıp ihtiyaç sahiplerine dağıtmak üzere 1967’de Arizona Phonix’te başlamış  zamanla ABD’nin çeşitli şehirlerinde gelişmiş ve yaygınlaşmıştır. Günümüzde ABD’de Chicago’da 32 ülkeden 792 gıda bankasının üye olduğu “Gıda Bankacıları Birliği” bulunmaktadır ve bu forum yılda bir dünya genelinde gıda bankalarını “Gıda Bankası Forumu”nda bir araya getirmektedir. Avrupa’da ise ilk gıda bankacılığı uygulaması 1984’te Fransa’da başlamıştır ve  Fransa’da 1986’da kurulan Gıda Bankaları Federasyonu’nun 23 Avrupa Birliği ülkesinde 265 üyesi bulunmaktadır. Türkiye’de ise gıda bankacılığı uygulaması “Gelir Vergisi” ve “Katma Değer Vergisi” kanunlarında 2003’te yapılan değişikliklerle yürürlüğe girmiştir. Gıda bankacılığı yapan vakıf ve derneklere bağışlanan gıda maddelerine KDV istisnası tanınmış, bu bağışların tamamının gelir vergisine esas olacak kazancın hesaplanmasında gelirden indirilmesi imkânı sağlanmıştır. 2004 yılından itibaren ise bağışların kapsamı yalnızca gıda olmayıp giyecek, temizlik ve yakacak maddeleri de gıda bankacılığı kapsamına alınmıştır. Türkiye’de gıda bankacılığıyla ilgili en detaylı çalışma TBMM Dilekçe Komisyonu’nca 2016’da kurulan Alt Komisyon tarafından kamu kurumlarından yazılı bilgi alınarak, vakıf dernek ve kamu kurumlarıyla toplantılar düzenlenerek ve yerinde incelemeler yapılarak konu hakkında rapor hazırlanmış ve kurumlarca neler yapılması gerektiği hususunda öneriler oluşturmuştur. Hazırlanan rapor TMBB Dilekçe Komisyonu Genel Kurulu’nun 08.05.2018 tarihli toplantısında görüşülerek 20 sayılı Genel Kurul kararı alınmıştır.   (Kala,2020)

     Ülkemizde, 01.01.2004 tarihinde 5035 sayılı kanunla getirilen Gıda Bankacılığının , Maliye Bakanlığı tarafından 21.03.2004 tarih ve 25409 sayılı Resmi gazetede yayımlanan 251 No'lu Gelir Vergisi tebliği ile dernek ve vakıfların gıda bankacılığı uygulamasında uyması gereken  kurallar belirtilmiştir. Gıda Bankacılığı’nın tam tanımı ise , 05.06.2004 tarihli  T.C Resmi Gazete’ de yayımlanan 5179 sayılı Gıdaların Tüketim ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun’un 3. maddesi ile yapılmıştır.Burada  Gıda Bankası,” bağışlanan veya üretim fazlası, sağlığa uygun her türlü gıdayı tedarik eden, uygun şartlarda depolayan ve bu ürünleri doğrudan veya değişik yardım kuruluşları vasıtasıyla fakirlere ve doğal afetlerden etkilenenlere ulaştıran ve kar amacı gütmeyen dernek ve vakıfların oluşturduğu organizasyon” olarak tanımlanmıştır.

     Yukarıdaki tariftende görüleceği üzere, gıda bankacılığı yapabilecek kurumlar kâr amacı gütmeyen dernekler ve vakıflardır. Bunun yanında belediyeler de gıda bankacılığı yapabilecek kurumlar arasındadır. Tüm bu kurumlar, bağış yoluyla veya üretim fazlası olan sağlıya uygun gıda maddelerini tedarik edebilir, bu maddeleri kendileri direk olarak veya farklı yardım kuruluşları aracılığıyla fakirlere ve doğal afetlerden etkilenenlere dağıtabilirler.

    251 sayılı “Gelir Vergisi Genel Tebliği”nde, gıda bankacılığı kapsamında vergi indirimlerinden ve istisnalarından yararlanabilmek için, gıda maddesi bağışının derneklere veya vakıflara yapılmış olması gerektiği, ihtiyaç sahiplerine doğrudan veya başka kurum, kuruluşlar aracılığıyla yapılan gıda yardımlarının kapsama dahil olmadığı, bağışın yapılacağı dernek veya vakfın tüzük veya senedinde ihtiyaç sahiplerine gıda yardımı yapılmasına ilişkin hüküm bulunması gerektiği belirtilmektedir. Bağış yapılan dernek veya vakfın kamu yararına çalışan dernek veya vergi muafiyeti tanınmış vakıf statüsünde olması gerekmemektedir. Gıda bankacılığı kapsamında vergi indirim ve muafiyetlerinden yararlanabilecekler bağışçılar Gelir Vergisi mükellefi gerçek kişiler ile Kurumlar Vergisi mükellefi tüzel kişilerdir. Bağışçıların gıda bankacılığı kapsamında yapacağı bağışların şartlı olarak yapılması, daha açık söylenecek olursa ihtiyaç sahiplerine bedelsiz olarak dağıtılmak üzere yapılması gerekmektedir. (Kala,2020) Gıda bankacılığı kapsamında yapılacak bağışlarla ilgili ilk düzenlemelerde sadece gıda maddeleri kapsam içerisindeyken, bilahare yapılan değişiklikle kapsam genişletilmiş, giyecek, temizlik ve yakacak malzemeleri de kapsama alınmıştır.

       Gıda bankacılığı projesi ile kurumlardan devlet teşviği ile bedelsiz olarak sağlanan yardımlar aracılığı ile insanlığın büyük bir problemi olan açlık ve yoksulluk koşullarının hafifletilmesi amaçlanmaktadır. Gıda bankacılığı kuruluşları ile işletmeler hem bozulacak veya israf olacak durumundaki mallarını değerlendirmekle birlikte, devlet tarafından sağlanan vergi avantajlarından yararlanarak işletmelerine katkı sağlayabilmektedirler. Öte yandan işletmelerden elde edilen tüketilebilecek durumda olup israf olacak malların, onlara ulaşamayan insanlara ulaştırılması ile ihtiyac fazlası gıdanın israfının önüne geçilmeye ve sosyal adaletin sağlanmasına yardımcı olunmaktadır. Gıda bankaları elinde ihtiyaç fazlası gıda bulunduran kuruluşlar ile gıdaya ulaşamayan insanlar arasında köprü görevi görüp, toplumsal refahı yükseltmek amacıyla çalışmaktadır. Bu bağlamda gıda bankaları yardıma muhtaç kişilere gıda yardımı dışında, onları topluma kazandırmaya yönelik eğitimler sunmak, barınma sağlık gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak, maddi ve manevi destek sağlamak gibi fonksiyonları da vardır. Tüm bu işleri yaparken ırk, din,dil, mezhep, düşünce veya benzeri bir fark gözetmeksizin faaliyetlerini sürdürmektedir. (Sürmen ve Aygün, 2009)

       “Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü” nün 31.07.2017 tarih 43531645-08.01.277-19773 sayılı yazısına göre, gıda bankacılığı yapan vakıf ve dernekler Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın denetimi altındadırlar ve gıda işletmesi olarak bakanlık nezdinde kayıtlı olmaları gerekmektedir. 2017 itibariyle Türkiye’de, çoğunluğu belediyelerin bünyesinde olmak üzere toplam 64 gıda bankası faaliyet göstermekte, dernek ve vakıflar da gıda bankacılığı faaliyetinde bulunabilmektedirler (TBMM, 2018: 19). “Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı”nın 13.07.2016 tarih 73102 sayılı yazısına göre, gıda bankacılığı kapsamında beyan edilen işlem sayısı ve tutarları şöyledir:

   Tüzüğünde veya senedinde ihtiyacı olanlara gıda, temizlik, giyecek ve yakacak yardımı yapılabilmesine ilişkin hükümler bulunan gıda bankalarının sahip olması gereken pek çok özellik bulunmaktadır. Bunlar; (Eren, 2012)

• Gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıfların, gıda maddelerinin güvenli, etkili ve uygun bir şekilde nakil, depolama ve muhtaçlara dağıtımı için gerekli olan düzenleme yetenek, teknik kapasite ve elemana sahip olmalıdır.

 • Gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıfların, gıda maddelerini ücret karşılığı dağıtamaz, üçüncü kişilere satamaz ve dağıtımı için kâr, komisyon vb. talep edemez.

 • Gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıfların, ürün dağıtımında tek kriteri, kişilerin temel beslenme ihtiyacı için gerekli satın alam güçlerinin olmayışı veya doğal afete maruz kalmış olmalarıdır.

 • Gıda bankacılığı faaliyetlerinde bulunan dernek ve vakıflar, son kullanma tarihi geçmiş, insan sağlığına zararlı ve standartlara uygun olmayan ürünleri dağıtamaz.

• Gıda bankacılığı faaliyetlerinde bulunan dernek ve vakıfların başka alanlarda da faaliyet gösteriyor olması, kamuya yararlı dernek veya vergiden muaf vakıf olup olmaması gıda bankacılığı faaliyetinde bulunmasına bir engel teşkil etmez.

 • Gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara yapılacak bağışların şartlı olarak (bedelsiz olarak ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere) yapılmış olmalıdır.

 • Gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıfların, ürünlerin depolanması, tasnifi, muhafazası ve dağıtımı için uygun depo alanları bulunmalıdır.

 • Gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflar, gıda maddelerini, dernek ve vakıfların yönetici, üye ve yakınlarına dağıtamaz.

 • Gıda bankacılığı faaliyetlerinde bulunan dernek ve vakıflar, dağıtım organizasyonu kargaşa , kaos ve kişilerin mağdur olmasına sebep olmayacak şekilde planlamış ve gerekli güvenlik önlemlerini almış olmalıdır.

      Gıda bankacılığı sisteminde faaliyette bulunacak dernek ve vakıfların Türkiye İsraf Önleme Vakfı’na göre ise birtakım yükümlülükleri bulunmaktadır.

Bu yükümlülükler, şu şekilde sıralanabilir:

  1. Gıda bankasına yapılan bağışları dağıtırken ölçüt, yardım edilen kişilerin gerçek ihtiyaç sahibi olmalarıdır. İhtiyaç sahipleri arasında cinsiyet, din veya etnik köken temelinde ayrım yapılmaz.
  2. Toplanan yardımlar, başka kuruluşlar aracılığıyla dağıtıldığında sadece gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşabilen saygın kuruluşlarla iş birliği yapılacaktır.
  3. Gıda bankasına yapılan bağışlar, insan sağlığı açısından uygun ve güvenilir olmalıdır. Herhangi bir nedenle bu şartlara uymayan malzemeler, kabul edilmeyecektir.
  4. Son kullanma tarihi geçmiş veya çok yakın olan ürünler, kabul edilmeyecektir.
  5. Gıda bankasında toplanan bağışlar, uygun şartlarda depolanacak ve nakledilecektir.
  6. Gıda bankasına yapılan bağışlar ücret karşılığı dağıtılamaz, üçüncü kişilere satılamaz, kâr, komisyon vb. talep edilemez.
  7. Gıda bankasında toplanan bağışlar derneğin/vakfın yönetici, üye ve çalışanlarına ve bunların yakınlarına dağıtılamaz.
  8. Bağışların kişilere dağıtılması durumunda dağıtım organizasyonu, kişilerin mağdur olmasını önleyecek şekilde planlanacak ve gerçekleştirilecektir. Dağıtım esnasında kişilerin onurlarının zedelenmemesine özen gösterilecektir.
  9. Gıda bankasına yapılan bağışlar, mutlaka faturalandırılacak, faturasız ve irsaliyesiz mallar kabul edilmeyecektir.
  10.  Dernek/vakıf, ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere diğer kuruluşlara yapılan bağışların uygun bir şekilde dağıtıldığını, üçüncü kişilere satılmadığını veya başka bir yolla piyasaya verilmediğini düzenli olarak denetleyecektir. Böyle bir durum tespit edildiğinde, dernek/vakıf derhal gerekli hukuki işlemleri başlatacaktır (Türkiye İsrafı Önleme Vakfı, 2020).

Global bir sorun haline gelen yoksulluk ve açlık ile savaşta gıda bankaları büyük önem arz etmektedir. Eğer bu proje Dünya genelinde sistematik bir şekilde yürütülebilinirse, israf büyük ölçüde önlenir iken aynı zamanda topluma sosyal eşitlik sağlanacak ve de projeye dahil olan kurumlar vergi istisnalarından yararlanarak ortak ve çoklu bir fayda elde edinilmiş olacaktır.

KAYNAKÇA

Türkiye İsrafı Önleme Vakfı. http://www.israf.org/, (Erişim Tarihi: 02.07.2021).

Eren, M. (2012). FAKİRLERE YARDIM ETMEK MAKSADIYLA KURULAN GIDA BANKACILIĞININ VERGİSEL BOYUTU VE MUHASEBELEŞTİRİLMESİ, Mali Çözümler Dergisi. http://archive.ismmmo.org.tr/YAYINLAR/MALI_COZUM/MALICOZUM112.pdf#page=46

TBMM Dilekçe Komisyonu (TBMMDK) Genel Kurul Kararı (2018). “Gıda Bankacılığı Uygulamasının Araştırılması ve Yaygınlaştırılması Hakkında Karar”, Genel Kurul karar tarih/no 8 Mayıs 2018/20, https://www.tbmm.gov.tr/komisyon/dilekce/belge/kararlar/ d26/gkcetvel20.pdf

Vatansever Deviren, Nursen (2009). Küresel Yoksullukla Mücadelede Mikro Kredilerin Rolü. https://www.mevzuatdergisi.com/2009/05a/02.htm

Beken, H. G. (2021), “Gıda Güvencesi Bağlamında Gıda Bankacılığı: İngiltere ve Kanada Ülke Örnekleri”, Fiscaoeconomia, 5(1), 153-176.

Sürmen, Y. ve Aygün, D. (2009). Türkiye’de Gıda Bankacılığı ve Muhasebe İşlemleri, Marmara Üniversitesi, İ.İ.B.F Dergisi

Interreg Europe (2019). Reducing Food Waste and Food Poverty: The Mission of a Social Enterprise. https://www.interregeurope.eu/policylearning/news/6699/reducing-food-waste-and-food-poverty-the-mission-of-a-socialenterprise/no_cache=1&cHash=524b91301572df4f51971ef0c534245e

Türkiye İsraf Raporu (2018). https://tuketici.ticaret.gov.tr/data/5e6b33e913b876e4200a0101/Turkiye_Israf_Raporu_2018.pdf

Deviren, N. V.ve Kurtuluş, G. (2020) YOKSULLUKLA MÜCADELEDE GIDA BANKACILIĞININ ROLÜ, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 13:73. Via from : https://www.researchgate.net/publication/346459520

https://www.foodbanking.org/why-we-exist/

Riches, G. (1986). Food Banks and the Welfare Crisis, London:MacMillan/New York: St.Martins.

Kala, E. S., (2020). TÜRKİYE’DE GIDA BANKACILIĞI MEVZUATI VE UYGULAMALARI , Yönetim ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, 18 : 3 , 190-211. Doi: http://dx.doi.org/10.11611/yead.736336

Bu site, Bulut Web Site Web Tasarım Sistemi kullanmaktadır.
Canlı Yardım